Ayşe Korkmaz – Ayşe’nin Gezileri isimli sosyal medya sayfasında ve sitesinde seyahatlerini paylaşıyor. Harika bir gezgin ve İnsan. Seyahat üzerine düşüncelerini sizler için paylaşıyoruz.
1.Öncelikle Merhaba. Instagram sayfanızda deneyimlerinizi paylaşıyorsunuz. Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Merhaba, öncelikle teşekkür ederim. 46 yaşındayım, 1.5 sene öncesine kadar bir bankada yöneticiydim, kurumsal hayat 22 sene yeterlidir dedim, kendime zaman ayırmaya karar verdim ve ayrıldım. Geçtiğimiz dönem bol okuyarak, bol gezerek ve çevreme vakit ayırarak geçti, şu an hayatın tadını çıkarıyorum. Yaratıcı yazarlık eğitimi alıyorum, İngilizcem ve Almancam iyi, İtalyanca öğreniyorum, çünkü İtalyayı çok seviyorum. Müze gezip sanat tarihi okuyorum. 18 yaşında bir oğlum ve bir kedim var. İstanbul’da Kadıköy’de oturuyorum, şanslıyım, burada sıkılmak mümkün değil.
2.Bir gezgin olarak Seyahat sizin için ne ifade ediyor? Neden seyahat edip paylaşıyorsunuz? Evde oturmak güzel değil mi?
On dört yaşında tek başına yurtdışına çıktım, okul değişim programı ile Almanya’ya gittim. Rahatı, evde oturmayı hiç sevemedim. Evdeysem bile kendime yakında bir müze bulur gezer gelirim. Her saatimi doldururum. Yıllardır geziyorum, çok farklı yerler gördüm. Asla tatil köyüne gidip bir hafta şezlongda yatayım türü bir insan değilim, olamadım da. Çocuğum 2 yaşındayken yılbaşında Prag’a götürdüm.
Her boşluğumda bir yere gitmezsem kötü hissediyorum. Gezgin olmak, bir yaşam biçimi, tercih. Rahat bana batıyor, beynime iyi gelmiyor. Çocukluğumda bile en sevdiğim şey atlas bakmaktı. Coğrafya, tarih ve felsefeyi çok sevdim hep, iş hayatı da bana iyi bir planlamanın nasıl yapılması gerektiğini ve disiplinli olmayı öğretti. Son yıllarda, gittiğim tüm seyahatlerde sayfalarca not tutmaya başladım, onları kullanmak ve insanları seyahate teşvik etmek istedim.
3.Seyahatlerinizi Instagram sayfanızda tanıtıyorsunuz. Sizi takip etmek güzel. Yola çıkmadan önce nasıl bir planlama dahilinde yola çıkıyorsunuz? Yoksa gittiğiniz yere göre akışına bırakmayı sevenlerden misiniz?
Haddinden fazla detaylı planlarım. Bu etrafımdakiler için çok konforlu, benimle gezenler çok rahat ediyorJ Ben de seyahatin planlama aşamasını seviyorum, sanki roman yazmak gibi geliyor. Ucuz bilet arama, rota belirleme, tüm yerli yabancı kaynakları tarama, haritaya yerleştirme, mesafeleri ölçme, ulaşım araçlarına karar verme, otelleri ayarlama, nereye kaç saat ayıracağımı hesaplama deli gibi not alırım. Ama diyelim rotamda bir yeri aşırı beğendim, o zaman planı hemen revize edebilirim. Yani seyahat zevk, rahat olmak, anın tadını çıkarmak lazım.
4.Seyahat ekonominizi nasıl karşılıyorsunuz? Her yerde kalırım diyenlerden misiniz yoksa mutlaka yatak olmalı diyenlerden mi?
Belli bir bütçe ayırıyorum. En büyük kalem uçak bileti zaten. Ayrıca mevcut kur seviyeleriyle pek çok yer pahalı. Uçak biletinde iyi bir tasarruf yakalamışsam gidiyorum, tüm kampanyaları takip ediyorum. Kalacak yerde nispeten seçiciyim, her yerde kalamam (otelse). Çadırda, karavanda, kumsalda yatabilirim ama pis bir otelde ya da kapısını kapatamayacağım bir hostelde kalmam. Güvenlik ve temizliğe önem veririm. Çok yoğun programlarla geziyoruz, kısıtlı zamanda pek çok yer görmeye çalışıyoruz, insan gece yatmadan önce temiz bir banyo ve rahat bir yatak arıyor. Bütçemi, daha ekonomik yiyerek, yürünecek her yere yürüyerek dengelemeye çalışıyorum.
5.Seyahatleriniz sırasında önceliğiniz var mıdır? Örneğin iki ülke arasında kararsız kalırsanız seçim gücünüzü ne belirliyorsunuz?
Bütçe. Ucuz bilet ilk faktör. Eğer iki ülke arasında kalmışsam (ki ben her yeri merak ediyorum) insanını merak ettiğim yeri seçerim.
6.Özellikle sevdiğiniz/sevmediğiniz bir ülke ya da şehir var mı?
Bana kızmasınlar ama fazla insan eli değmiş yerler bana göre değil. Singapur, Dubai örneği. Bunların ikisi de çok güzel evet ama ben tarihte kaybolmayı, doğada nefes almayı ve insan incelemeyi seviyorum. Bir de Mısır mesela çok pisti, ben steril şehir sevmem ve kaosa bayılırım (Rio, Napoli, Hong-Kong örnekleri-harika) ama Mısır beni aştı.
7.Seyahatleriniz sırasında enerjinizi düşüren olaylar oluyor mu?
Genelde hayır, çünkü bir yerde isem ve sabah kalkıp hiç bilmediğim sokaklarda yürüyeceğimi biliyorsam genelde mutluyumdur. Enerjim genel olarak kolay kolay düşmez benim. Tek bir konu önemli: yanımda enerjimi düşürecek bir seyahat arkadaşı olmaması. Çünkü bana ayak uyduracak, yorulmayacak, şikayet etmeyecek, meraklı, uyumlu, kültürlü ve alışveriş meraklısı olmayan insanlar lazım bana. Yurtdışında AVM gezenlere katlanamıyorum.
8.Seyahatlerinizi takipçilerinizle paylaştıktan sonra sosyal medyada olumlu/olumsuz eleştiriler alıyor musunuz? Olumlu eleştiriler sizi teşvik ediyor mu? Ya da tersi olarak olumsuz eleştiri aldığınızda nasıl bir karşılık veriyorsunuz?
Sosyal medya yorumlarına fazla takılmıyorum. Sonuçta beğenenler takip ediyor, kimse zorla takip etmiyor. Polemik ve kavga sevmem, her olumsuz eleştiriye kibarca dönmeye çalışıyorum, gerisi karşı tarafa kalmış. Anlaşıldığımı hissediyorum, bence kültür seviyesi yüksek iyi bir kitlem var.
9.Pasaport ve vize ücretlerinin seyahat etmenin önünde engel teşkil ettiğini düşünüyor musunuz?
Tabii ki. Bu bizi en zorlayan konu.
10.Seyahatlerinin nihai hedefi nedir? Şu kadar ülkeyi mutlaka gezmeliyim gibi bir hedefin var mı?
Adedin önemi yok. Mesela 40 ülke gezdim demek de anlamlı değil. İtalya’da 30 şehir var görülesi, sadece Roma’yı görüp İtalya’ya gittim diyemez insan. Dibimizdeki Yunanistan’ın bile güneyi bambaşka Makedonya sınırı bambaşka kültür. Mümkün olduğunca farklı yaşamları görmek lazım. Ben hep dediğim gibi insan görmeye gidiyorum. Yaşayış, yeme-içme kültürü, sokaklar, müzeler, parklar hepsi bir bütün. Asya bambaşka, benim için en özel coğrafya. Hala bir kıtaya ayak basmadım (Avusturalya) Önümüzdeki 20 sene gidebileceğim her yeri görmek istiyorum, bütçem ve sağlığım elverdiğince.
11.Sence seyahat nasıl olmalı? Bir arkadaşla mı, eşle mi, ya da solo mu? Sizin özel bir tercihiniz var mı?
Yanındaki kişi uyumluysa güzel, aksi durumda tek başına seyahat kadar insana iyi gelen bir yalnızlık tipi yok. Benim için amaç gitmek, yalnız da olur, eşle de olur, arkadaşla da. Her yere yalnız gidebilirim, hiç sıkılmam. Tabii ki iyi foto çeken biri her zaman başımın tacıdır.
12.Bizlere başınızdan geçen ve sizde etki bırakan bir seyahat hatıranızı anlatır mısınız?
Genelde az gelişmiş ülkelerde, sokaklarda oynayan küçük çocuklar beni çok etkiler. Bavulumda hep bir şeyler götürürüm böyle yerlere giderken, birbirimizin dilini bilmesek de çocuklarla anlaşabilirsiniz her zaman. Her seyahat iz bırakıyor, ama Laos’da o fakirlik içindeki mutlu insanlar ve sürdükleri minimal hayat beni çok etkilemişti.
