Tarihte yıllarca Urartulara ev sahipliği yapan Van’ın merkezinde bulunan Urartulardan kalma Van kalesi görülmesi gereken güzelliklerinden biri. Van kalesi Van merkeze 5 km uzaklıktadır. Van kalesinin şehrin merkezinde olması ve ziyaretçilerinin çok fazla olması sebebi ile ulaşım gelişmiştir. Beşyol’da kalkan kale dolmuşları ve otobüsleri (1.5 tl) ile yaklaşık 15 dakikada kale de olursunuz.
Kalenin girişinde alt kısmında bulunan eski Van evlerinin içine girebilir, tarihe küçük bir yolculuk yapabilirsiniz. Van evlerinin yanında bulunan gümüş eşyalar satan küçük dükkanlarda Van’a ve kaleye ait hatıralar bulabilirsiniz. Kaleye girişler müze kartı ile ücretsizdir. Müze kartı olmayanlar için ise 5 tl ücret alınmaktadır. Kalenin dibinde bulunan halk arasında horhor adı ile anılan su berrak ve temiz görüntüsü ile muhteşem bir tat veriyor.
Van Gölünün karşısında bir kaya kütlesi üzerine kurulmuş heybetli ve ihtişamlı bir kale göreceksiniz. Bu kaleye çıkmak sizi korkutmasın yakın zamanda yapılan restorasyon ile kaleye eklenen merdivenler rahatlıkla çıkmanızı sağlıyor. Yıllar boyunca Urartu Devleti’nin başkentliğini yapan kale Urartu zamanında güneş gören yer anlamında Tuşpa ismi ile anılan bu kalede Urartu dönemine ait birçok eser ve yapı bulunmaktadır. Bunları bir kısmı zamanla tahrip olsa da yapılan restorasyon çalışmaları ile eski güzelliklerine kavuşmuştur. Yıllara meydan okuyan günümüze sağlam mimarisi ile ulaşan kalenin girişi heybetli bir kapı iledir. Girişin kapısında bulunan Asur diliyle yazılmış çivi yazılı kitabeler kalenin tarihine ışık tutuyor.
Kaleye çıktığınız zaman kale girişinde bulunan tarihi bir dokuya sahip büyük bir kapıdan geçeceksiniz dönüp etrafınıza baktığınızda tüm benliğinizi saracak harika bir Van manzarası ile karşılaşacaksınız. Tüm Van’ı göreceğiniz kale de akşam vakti ışıl ışıl bir manzara ile karşılaşacaksınız. Kale de gördüğünüz Van manzarası ile halk arsında söylenen “dünya da Van ahirette iman” sözünü tam anlamıyla yaşayacaksınız. Kalenin en üstünde bulunan sonradan restore edilen mescit tarihi birçok dokuyu taşıyor. Bu mescit ziyaret için açıktır. Kalenin zirvesinde bulunan sonradan restore edilen mescit görülmeye değer. Ayrıca kandil geceleri ışıkları yanan bu mescit şehre ayrı bir güzellik katıyor.
Kalenin aşağısında bulunan tarihi camii Abdurrahman Gazi Türbesi ziyaretçi akımına uğrayan kalenin bütünlüğünü sağlayan bir mekân. Kalenin her köşesinde Urartu dönemine ait kalıntılar mevcut. Van Kalesinin arka tarafında bulunan Urartulardan kalma Van şehrinde her türlü dini ve şehirsel mimari yapılar bulunmaktadır. Urartu zamanın da şehir olan bu bölgede mezarlar, mabetler, çivi yazılı kitabeler ve harabe olan evler bulunmaktadır. Ayrıca Osmanlı zamanında yapılan kalenin arka tarafında Ulu camii bulunmaktadır. Zamanla harabeye dönen bu camii tekrar restore edilerek kullanıma açılmıştır. Ermenilerin yaşadığı bu topraklarda hem kilise hem de camilerin olması toplumda hâkim olan hoşgörüyü gözler önüne seriyor.
Kalenin ön tarafında Van’ın ve Doğu Anadolu bölgesinin en büyük müzesi olarak yapılan Van müzesi kale görüntüsü ile ihtişamlı bir görünüme bürünüyor. Henüz açılışı yapılmayan bu müze açılış hazırlıkları içerisinde ve açıldığında çok ilgi görecektir muhakkak.
Kalenin aşağısında yemek yiyebileceğiniz lokanta bulabilirsiniz. Sürekli yerli ve yabancı turistlerin akımına uğrayan Van kalesi her mevsim ayrı bir güzelliğe bürünür. Kar yağdığında kara bürünen kale görüntüsü Van’a ayrı bir güzellik katıyor. Ayrıca yan tarafında halka açık büyük bir piknik alanı da mevcut. Ailecek vakit geçireceğiniz doğa güzelliğe sahip bu piknik alanında güzel zaman geçirebilirsiniz. Eğer yolunuz düşerse muhakkak bu güzelliği görmenizi tavsiye ederim.
Van kalesi çok büyük bir kale. Ancak kışın çok tehlikeli. Ayağınız kayıp düşebilirsiniz. Bundan dolayı herkese yazın gelmesini öneriyorum