Yollar Benim Umudum Duygu
Yollar Benim Umudum Duygu

Duygu ve İsmail çok güzel bir Gezgin Çift. Hem çalışmayı hem de gezmeyi çok seven bir çift. Kendileriyle harika bir Röportaj yaptık. İçten ve samimi güzel cevaplar aldık. Sizde mutlaka okuyun. Bizim gibi çok keyif alacaksınız.

Merhaba Duygu ve İsmail. Instagram sayfanızda deneyimlerinizi paylaşıyorsunuz. Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

Merhabalar. Bu güzel sohbet ortamını yaratmanıza çok sevindiğimi belirterek söze başlamak istiyorum. Ben Duygu, 30 yaşındayım. Biyolog olarak çalışıyorum. Aynı zamanda geçen yıl Hukuk Fakültesinden mezun oldum. Şu anda Avukatlık Stajı yapıyorum. Fırsat buldukça da seyahat etmeye çalışıyorum elbette.

Eşim İsmail 38 yaşında. Mesleği pilotluk. 5 yıllık evliyiz. İkimiz de kamuda çalışıyoruz. Ve ikimizde en çok seyahat ederken mutlu oluyoruz, o yüzden de hesabımızın adı “yollar benim umudum”.

Yollar Benim Umudum Duygu ve İsmail
Yollar Benim Umudum Duygu ve İsmail

Bir gezgin olarak Seyahat sizin için ne ifade ediyor? Neden seyahat edip paylaşıyorsunuz? Evde oturmak güzel değil mi?

Evde olmak çok güzel, ikimiz de evde vakit geçirmeyi çok seviyoruz. Çalışırken akşam eve gideceğimi düşünerek motive olacak kadar çok seviyorum evimi. Ama seyahat etmek; başka coğrafyalarda, başka hayatların akışını izlemek tecrübe edilebilecek en güzel şey bence. Dünyanın her köşesinde birbirinden çok farklı hayatlar yaşanıyor. Başka yemekler yeniyor, başka gelenekler sürdürülüyor; başka türlü yas tulup, başka türlü eğleniliyor. Bunlara şahit olabilmek için seyahat ediyoruz biz. Ve yapmaktan en çok keyif aldığımız şeyi instagramda ve www.yollarbenimumudum.com adlı blogumuzda sevdiklerimizle paylaşıyoruz.

Seyahatlerinizi Instagram sayfanızda güzel tanıtıyorsunuz. Sizi takip etmek güzel. Yola çıkmadan önce nasıl bir planlama dahilinde yola çıkıyorsunuz? Yoksa gittiğiniz yere göre akışına bırakmayı sevenlerden misiniz?

Seyahat planlaması yapıyoruz tabi ki, kısa vaktimizi en iyi şekilde değerlendirmek istediğimizden mevcut şartlarda tamamen akışına bırakmak gibi bir lüksümüz yok. Ama o konseptte seyahatler yapmak da planlarımız arasında. Planlama konusunda kendiliğinden ortaya çıkmış bir iş paylaşımımız var. Uçak biletleri, görülecek yerler, yapılacak aktiviteler bende oluyor genelde.

Konaklama, restoran ve araç kiralama konuları ise İsmail’ de. Hangi ülkelere, o ülkelerde hangi şehirlere gideceğimize önceden karar vermiş oluyoruz. Ulaşım konusu da gitmeden organize ettiğimiz konulardan. Genelde ilk gece için otelimizi rezerve ediyoruz. Sonraki günlerde nerede kalacağımıza ise şehri keşfettikten sonra karar veriyoruz. Akışına bıraktığımız şey bulunduğumuz lokasyonun keyfini nasıl çıkarttığımız oluyor. Beğendiğimiz yerlere daha uzun vakit ayırabilmek için, turistik noktaları şöyle bir görüp geçmişliğimiz çoktur.

Duygu ve İsmail
Duygu ve İsmail

Seyahat ekonominizi nasıl karşılıyorsunuz? Her yerde kalırım diyenlerden misiniz yoksa mutlaka yatak olmalı diyenlerden mi?

İkimiz de çalışıyoruz. Evdeyken birikim yapıp, seyahatte de bir güzel harcıyoruz. Konaklama konusunda İsmail ile farklı düşünüyoruz biraz. Ben her yerde kalırım diyorum, o mutlaka konforlu bir yatak ve sıcak su arıyor. Ona da hak veriyorum çünkü seyahat bizim hobimiz, en büyük keyfimiz. Seyahatin her anının tadını çıkarmak istiyor. Yemek konusu da öyle. Ben geçiştirmek istesem de o lokal mekanları denemek istiyor mutlaka.

Seyahatleriniz sırasında önceliğiniz var mıdır? Örneğin iki ülke arasında kararsız kalırsanız seçim gücünüzü ne belirliyorsunuz?

Dünyanın her yerini görmek istiyoruz. Bu yüzden iki ülke arasında kaldığımızda, ikisini de göreceğiz ama şu anda hangisini daha çok istiyoruz diye soruyoruz kendimize. Bir de son seyahat ettiğimiz ülkeye uzak yerler tercih etmeye çalışıyoruz. Avrupa seyahatinden sonra Güneydoğu Asya yada Akdeniz ülkesinden sonra bir Kuzey Avrupa ülkesi gibi.

Özellikle sevdiğiniz/sevmediğiniz bir ülke ya da şehir var mı?

Vietnam’ da başkent Hanoi’ ye yakın “Tam Coc / Ninh Binh” bölgesi ikimizi de kendisine aşık etti. Sırf orası için bile gidilir ülkeye. Yine aynı gezide Kamboçya’ da “Angkor Wat” tapınakları gezimiz çok özeldi. Bir de İtalya’ da Toskana bölgesinde çok güzel vakit geçirmiştik. Gözümüz, gönlümüz, midemiz bayram etti orada.

Sevmediğim bir yer yok hiç. İlk defa gittiğim her yerde farklı bir şeyler buldum şimdiye kadar. Macaristan – Sırbistan gezimizde bazı aksilikler yaşadık ama olumsuz hatırladığım tek şey olaylar, lokasyonlar değil kesinlikle.

Yollar Benim Umudum
Yollar Benim Umudum

Seyahatleriniz sırasında enerjinizi düşüren olaylar oluyor mu?

Olmaz mı?  İkimiz de dalgın ve unutkan olabiliyoruz yorgunken. Vietnam gezimizin sonunda İsmail cüzdanını bir takside unuttu. İçinde bayağı bir nakit, kredi kartları, kimlik ve ehliyetle birlikte tabi. Karakola gittik hemen ama gördük ki orada polis kavramı batıdakinden çok farklı ve yapılacak hiçbir şey yok. Allah’tan bir miktar nakiti benim çantama ayırmıştık. Pasaportlarımız da farklı bir yerdeydi.

Onun dışında fotoğraf makinasından tutun da, şemsiyeye kadar; bir yerlerde bir şeyler unutma skalamız çok geniş. Bir de kısa süreli seyahatler yapabildiğimizden zaman kaybına yol açan aksilikler yaşadığımızda enerjimiz düşebiliyor. Otobüs yada tren kaçırmak, bir etkinlik yada aktiviteye istediğimiz zamanda bilet bulamamak gibi.

Seyahatlerinizi takipçilerinizle paylaştıktan sonra sosyal medyada olumlu olumsuz eleştiriler alıyor musunuz? Olumlu eleştiriler sizi teşvik ediyor mu? Ya da tersi olarak olumsuz eleştiri aldığınızda nasıl bir karşılık veriyorsunuz?

Yapıcı eleştiriler, olumlu yada olumsuz fark etmeksizin bize dışarıdan nasıl göründüğümüzü anlatıyor. Ve insanların takip ettikleri hesaptan ne beklediğini. Geri dönüşler sayesinde farkındalığımız artıyor. Bu yüzden çok önemsiyoruz ve mutlaka dikkate alıyoruz. Mesela gezginlerin blogumuzda, gezilecek yerlerin hangi gün ve hangi sıra ile keşfedilmesi gerektiğini, görmek istediklerini öğrendik geri dönüşlerden. Ve yazıları bu şablonda yazmaya başladık.

Pasaport ve vize ücretlerinin seyahat etmenin önünde engel teşkil ettiğini düşünüyor musunuz?

Ocak ayı içerisinde yeni bir zam daha geldi sanırım ücretlere.Döviz kuru malum. Her türlü maliyet seyahat etmenin önünde engel teşkil ediyor ne yazık ki. Vize sorunu olmasaydı yurt dışına seyahat oranı daha yüksek olurdu diye düşünüyorum. Bir sorun da vize prosedürleri. Artık büyük elçilikler aracı kurumları zorunlu kılıyor. Bu da ekstra hizmet bedeli demek tabi. Bir de öyle çok evrak isteniyor ki, bir daha katlanmak istemiyor insanlar aynı sürece.

Seyahatlerinin nihai hedefi nedir? Şu kadar ülkeyi mutlaka gezmeliyim gibi bir hedefin var mı?

Görmediğim yer kalmasın istiyorum ben. Bu yüzden yapabileceğimin en iyisini yapıp, azami sayıda ülke görmek tek gayem. Daha önce de söylediğim gibi keşfedilmeyi hak etmeyen bir coğrafya olmadığını düşünüyorum yerküre üzerinde. Şu sıralar hayallerimi Antarktika keşfi ve Everest Ana Kampı yürüyüşü süslüyor.

Bir başka hayalimiz de kısa sürelerle farklı kıtalarda yaşamak. İtalya, Endonezya’ nın Bali Adası ve Afrika’ da bir ülkede birer yıl yaşamak; ev kurmak, komşu ve arkadaş edinmek çok istiyoruz.

Sence seyahat nasıl olmalı? Bir arkadaşla mı, eşle mi, ya da solo mu? Sizin özel bir tercihiniz var mı?

Hepsinin farklı deneyimler olacağına inanıyorum. Yalnız seyahat etmek ise çok iddialı bir tercih, çok bana göre değil ama yapanları takdirle takip ediyorum. Benim için optimum olan eşimle seyahat etmek. Ama işlerimiz gereği İsmail ile ayrı ayrı seyahatler planlamamız gerekecek gibi duruyor. Hatta bu yıl içerisinde ben, kardeşimle yada bir arkadaşımla seyahat planlayabilirim.

Bizlere başınızdan geçen ve sizde etki bırakan bir seyahat hatıranızı anlatır mısınız?

Avrupa Birliği üyesi Macaristan’ a indik ve Schengen vizemizle gümrükten giriş yaptık. Birkaç gün Budapeşte’ de kaldıktan sonra kiralık araç ile Belgrad’ a geçtik. Gümrükten çıktık tabi. Belgrad gezimiz bitip de, Macaristan’ a geri dönerken gümrükte takılmayalım mı?

Meğer Schengen’ i bana çoklu, İsmail’e ise tek girişli vermişler.Tek girişi uçaktan indiğimizde kullandık tabi. Tıpış tıpış geri döndük Belgrad’ a, moraller sıfır beklendiği üzere. Daha Avusturya gezimiz var. Kiralık aracın iadesi var. Ancak hem o akşam otel sahibimiz, hem de ertesi gün büyük elçilikte Sırp çalışanlar o kadar yardımcı oldular ki, birkaç saat içinde hata düzeltildi ve tekrar yola çıktık. Budapeşte’nin, Peşte’ sini gezemedik ama. Hala içimde ukte.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz