Güney_Kurtalan
Güney_Kurtalan

Merhabalar ben Veli Can KODAL aslında artık Gezgin Okçu olarak tanınıyorum çevremde…

Aslen Denizlilililiyim İstanbul’da Üsküdar Üniversitesinde Çizgi Film Animasyon bölümünde okuyorum.

otostop_2
otostop_2

Seyahat anlayışım tamamen otostop üzerine çünkü otostopta yeni yerleri keşfe ya da gezmeye giderken o yol dayeni kişilerle tanışıyor, hayat hikayelerini dinliyor ve hayat hikayelerine dahil oluyorsun.

otostop_1
otostop_1

İlk defa Denizli’de arkadaşlarla gezdikten sonra otobüs olmadığı için otostop yapmaya karar verdik çünkü gideceğimiz yol askeri bölge olduğu için yürüyerek geçmek yasaktı.

Kurtalan_1
Kurtalan_1

Ve baktım gerçekten güzel bişey bir yerden bir yere gidiyorsun ve giderken yeni insanlarla tanışıyorsun… Eve gittiğimde düşünmeye başladım neden bu otostopla gezmeyeyim diye, çünkü hep bir bahanem vardı yola çıkmamak için -ya o kadar yol tek başına ne olacak…  -nasıl geçecek… -kimseyi tanımıyorsun etmiyorsun… -okulda var kim gidecek oralara… diye diye sürekli erteliyordum.

Denizli’ye yakın olduğu için ilk otostop ile gezim Salda Gölüne oldu ve ardından yavaş yavaş Türkiye’min güzel şehirlerine otostop ile gezmeye başladım.

Güney_Kurtalan
Güney_Kurtalan
  1. En uzun otostopum daha geçtiğimiz Ocak ve Şubat aylarında 24 gün sürmüştü İstanbul’dan Ankara (Ankara’dan Kurtalan’a Güney Kurtalan Ekspresiyle geçtik) Kurtalan- Batman- Midyat- Mardin- Diyarbakır- Elazığ- Malatya- Adıyaman- Şanlıurfa- Gaziantep- Kahramanmaraş- Mersin- Antalya ve son olarak Denizli’yi ordan da İstanbul’a geze geze dönmüştüm.
  2. Uzun otostopum yine bir Tren yolculuğu sonrasında olmuştu Denizli’den Ankara’ya (Ankara’dan Kars’a Doğu Ekspresiyle geçtik) Arkadaşımla Kars’ı neredeyse karış karış gezdik diyebilirim. Gezimizin son günü normalde Karstan Rizeye geçip ordan memleketimize dönecektik ve bize Kars’ı gezerken gezilecek yerleri söyleyen yerli bi abimiz vardı. İçi kırmızı elma gördünüz mü hiç dedi ve ben şaşırdım çünkü ilk defa böyle bir şey duyuyordum önce inanmadım tabi ardından biraz anlattı açıkladı her şeyi ve bir anda rotayı değiştirdik bu duyumun üzerine. Ardahan iline bağlı olan Posof ilçesinde yetişen Badele Elma’sı içi de dışı gibi kırmızı elma uğruna düştük yine yollara hava yağmurlu olması biraz ürküttü ama kafaya koymuştum gidicem diye ardından arkadaşımı ikna ettikten sonra ertesi sabah erkenden Karstan yola çıkıp Çıldır Gölüne ilk otostopumuzla geldik, araç bizi orada bulunan Kütük Evin önünde indirdi biraz orada oyalandık ardında yağmurlukları giydikten sonra yola çıktık 1 yada 1.5 km yürüdükten sonra Kütük Ev’in sahibi arkamızdan orada çalışan garsonu yollamış yanımıza geldi ve -Abi patron sizi çağırıyor nolur geri gelin gelmezseniz patron bana kızacak dedi. Biz şaşırdık acaba yanlış bir şey mi yaptık diye birbirimize soruyorduk vardığımızda kütük evin sahibi bizi güler yüzle karşıladı ve garsona masalarını göstermesini istedi. (Biz şok olduk çünkü cebimizdeki parayı idareli kullanıp o meşhur içi dışı kırmızı elmayı görüp yiyip geri dönecektik) Meğerse bizi oraya bırakan abimiz ayrılır ayrılmaz oranın sahibini aramış ve -2 tane gezgin misafirim var onlara hizmette kusur etmeyin demiş. Sağolsunlar yedik içtik gölde güzel güzel fotoğraflar çektikten sonra kütük evin sahibiyle biraz konuşup teşekkür ettikten sonra tekrar çantaları sırtlanıp yola devam ettik. Yol neredeyse tek şeritti alan olmaz ve kimseyi tehlikeye atmayalım diye yürüyorduk ki hemen önümüze Çıldır’a giden ilçe dolmuşu durdu ve -Siz gezgin misiniz? -Napıyorsunuz buralarda binin sizi ilçeye kadar götüreyim dedi. Dolmuş tıka basa dolu olmasına rağmen bizi aldılar, yol boyu yolcularla muhabbet ede ede vardık ilçeye fakat ortalıkta kimse yoktu kış olduğu için ve akıl kârı da değildi o yağmurda o soğukta dışarda olmak. Yolun kenarında biraz dinlenip öyle devam ederiz diye durup otostop çektik 10 dakika boyunca toplasanız 4 araba geçmemiştir ardından yürümeye devam ettik 13 km yürüdük biraz dinlenelim derken bi araç durdu Posof’a gideceğini fakat gitmeden önce 2 ilçeye uğrayacağını orada işleri olduğunu söyledi biz kabul ettik. 90 km boyunca duruyor işlerini halletmelerinde yardım ediyor devam ediyorduk, işler bittikten sonra molasız akşam vakti Posof’a vardık çadırda kalıp ertesi gün o meşhur içi kırmızı elmayı yiyip geri dönecektik yolumuza diye düşünürken Posofun yerlileri gece aşırı soğuk oluyor hava -14, -15 e kadar düşüyor dedi ve biz Öğretmenevinde kalmaya karar verdik. Öğretmenevinin müdürüyle sohbet ettik ardından ben konuyu elmaya getirdim. Nasıl böyle olduğunu, nasıl yetiştiğini sordum ve en son aklıma gelen bomba soruyu sordum -nerede bulabiliriz görmek ve yemek için dedim. Tebessümle -BU MEVSİMDE O ELMAYI BULAMAZSINIZ HİÇBİR YERDE ANCAK YAZIN GELMENİZ LAZIM. dedi ve o hayal kırıklığıyla gülsem mi ağlasam mı diye kendi kendime düşünüyordum.

ve 2. bomba soru geldi müdürden -SİZ TEEE TÜRKİYE’NİN Bİ UCUNDAN BURAYA BİR ELMA İÇİN Mİ GELDİNİZ dedi normal olarak öyle görünmese de amaç ona sapmıştı. Evet cevabını verdikten sonra müdür kendini tutamadı ve güldü ardında bize yöreyle ilgili başka bilgiler vermeye başladı -gelmişsiniz en azından yörenin diğer lezzetlerinden yiyin ve diğer yerlerini gezin dedi. 2 gün orada kalıp dinlendikten sonra tekrar otostop için yola düştük Ardahan-Şavşat-Artvin-Borçka-Hopa ve Rize oradan da Denizli’ye döndük bakalım hâlâ aklımda tekrar gidip yerinde o elmayı görmek ve tatmak istiyorum artık ne zaman nasip zaman gösterecek.

Denizli
Denizli

Şu anda bi site, blog, youtube kanalına sahip değilim ama benim gezilerime ve maceralarına @gezginokcu instagram hesabı üzerinden ulaşıp bana yol arkadaşı olabilirsin.

Sağlıklı günler

Kendinize cici bakınız 🙋🏻‍♂️

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz