Bildiğiniz gibi National Geographic dergisi Dünyaca ünlü bir seyahat, araştırma, coğrafya dergisidir. Bu meşhur derginin Türkiye bölümü ise tam olarak evlere şenlik.
Bende bundan tam olarak 2 yıl önce bu dergiye 2 yıllık abone olma gibi bir talihsizlik yaşadım. Şimdi sıkı durun. Aşağıda yazılanlar bir karalama ya da şaka olsun diye değil, var olan gerçeklerin en azından küçük bir kısmı hakkında fikir vermesi açısından önemlidir.
2 yıl önce dergiye abone olup, 2 yıllık parasını peşin verdiğim bu derginin ilk vaadi, ‘Dergiye 2 yıl abone olanlara kitap hediyesiydi’. Tabi ki bu vaatlerini yerine getirmediler. Aylarca üst üste telefon açıp kitabı istediğim halde hem kitabı göndermediler hemde müşteri temsilcisi bayanların alakasız, ilgisiz ve sorumsuz sözlerini dinlemek zorunda kaldım. En sonunda baktım olacak değil, eski bir yöntemi devreye sokayım dedim. Yaşı kemale ermiş bir büyüğüm bana, bizim millet sadece korkudan anlar birde o dili kullan dedi. Neyse, bende yeniden müşteri temsilcisini aradım ve kitabı hemen göndermezseniz, Cumhuriyet savcısının yanındadayım ve şikayette bulunacağım dedim. Tabi bu cümleyi söylemem ile bana kitabın gelmesi 2 gün içinde oldu. Meğer adamların anladığı dil buymuş.
Neyse efendim, sonraki bir kaç ay baktım National Geographic dergisinin aylık basımları bana hep aksamalı geliyor. Sürekli arayıp şikayetimi dile getiriyorum. Şikayetimden sonra dergi ancak geliyor. Üstelik derginin parasını peşin ödediğim halde. Sonraki aylarda ise baktım olacak gibi değil, şikayet etmeden derginin aylık basımları elime ulaşmıyor bende vazgeçtim ve bir daha hiç arayıp sormadım.
Bu yazının yazıldığı ay ise Aralık 2016. Uzun zamanda sonra derginin Kasım 2016 sayısı bir baktım kapıma gelmiş. Haliyle bende sizin gibi çok şaşırdım. Uzun aylardan sonra derginin herhangi bir sayısını yeniden görmek güzel.
Bundan sonra bu dergiye üye olur muyum sizce? Tabi ki hayır.
Teşekkürler