Sucuğundan tutunda Kalesine kadar hayli ünlü olan Afyon ilimiz, Ege bölgesinde yer almakta olup, bölgesinin tam ortasında yer almakta ve pek çok kente yakındır. Türkiye’nin kara ve demir yollarının tam olarak kesiştiği bir yerde bulunmaktadır.
Afyon’a geldiğiniz zaman sizler için gezilmesi gereken yerleri bu sayfada listeliyoruz. Ancak ayrıntılı bilgi için lütfen “Afyon Gezilecek Yerler” ve “Afyon’da Gezilecek 10 Yer” isimli yazılarımızı da okumalısınız.
Afyonkarahisar kentimizde çok önemli gezilip görülecek yerler vardır. Afyon Kalesi, Afyon Ulu Camii, Arkeoloji Müzesi ve daha pek çok yer. Kente geldiğinizde kesinlikle pişman olmayacak ve tekrar gelmek isteyeceksiniz.
Afyon Gezilecek Yerler
Afyon Kalesi : Türkiye’nin Ege Bölgesinde İç Batı Anadolu Bölümü, Afyon ili sınırlarında bulunan Afyon Kalesi, M.Ö.1350 yıllarında Hitit İmparatoru II.Murşil zamanında inşa edilmiştir.
Afyon Ulu Camii : Türkiye’nin Ege Bölgesinde İç Batı Anadolu Bölümü, Afyon ili sınırlarında bulunan Afyon Ulu Cami, 1273 yılında Selçuklu Veziri Sahip Ata Fahrettin Ali’nin oğlu Sancak Beyi Nasredüddin Hasan tarafından inşa ettirilmiştir. Ulu Cami 40 ahşap sütunu, minberi ve mihrabı ile dikkat çekmektedir. Caminin içinde bulunan 40 ahşap direkten dolayı Kırk Direkli Cami olarak da anılmaktadır. Çeşitli zamanlarda onarımdan geçen Ulu Cami günümüzde ibadete açıktır.
Afyon Arkeoloji Müzesi : Türkiye’nin Ege Bölgesinde İç Batı Anadolu Bölümü, Afyon ili sınırlarında bulunan Afyon Arkeoloji Müzesi, 1928 yıllında S.Hilmi GÖNÇER tarafından başlatılan müzecilik çalışmaları 1971 yıllına kadar Taş Medrese’de o tarihten sonra da günümüzdeki müze binasında hizmet vermeye başlamıştır. Afyonkarahisar ve çevresinde yaklaşık 40 höyük, 20 antik şehirden elde edilen eserlerin sergilendiği bir müzedir. Müze zengin bir koleksiyona sahiptir. Müzede; Kalkolitik, Eski Tunç, Hitit, Frig, Helenistik, Roma ve Bizans Dönemine ait kazı çalışmalarında elde edilen eserler sergilenmektedir. Müzenin bahçesinde heykeller, sütun başlıkları, lahitler ve mezar stelleri teşhir edilmektedir. İçinde bulunan eser bakımından ülkemizin en beşinci müzesi olma özelliğine sahip Arkeoloji Müzesi her yıl binlerce ziyaretçi ağırlamaktadır.
Zafer Müzesi : Türkiye’nin Ege Bölgesinde İç Batı Anadolu Bölümü, Afyon ili sınırlarında bulunan Afyon Zafer Müzesi, 1985 yıllında hizmette açılmıştır. 1919-1922 yıllarını anlatan önemli bir müzedir. Başkomutan Meydan Muharebesinin planlandığı binada hizmet veren müzede bu savaş hakkında bilgi verilmektedir. Ayrıca Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşlarının kaldıkları oda düzenlenerek, ziyarete açılmıştır.
Gecek Kaplıcası : Türkiye’nin Ege Bölgesinde İç Batı Anadolu Bölümü, Afyon ili sınırlarında bulunan Gecek Kaplıcası, Afyonkarahisar-Kütahya yolu üzerinde bulunur. Şifa suları dışında piknik alanları da popülerdir. Burada bulunan termal suları başta solunum ve kadın hastalıkları olmak üzere birçok hastalığa iyi gelmektedir. Hem şifa bulmak hem de gezi amaçlı buraya mutlaka uğramalısınız.
Ömer Kaplıcası : Türkiye’nin Ege Bölgesinde İç Batı Anadolu Bölümü, Afyon ili sınırlarında bulunan Ömer Kaplıcası, Afyonkarahisar-Kütahya karayolu üzerinde bulunur. Başta kemik rahatsızlığı, Solunum ve kadın hastalıkları olmak üzere birçok hastalığa iyi gelmektedir. İsmini de burada bulunan Ömer Dede yatırında almıştır.
İscehisar Peri Bacaları : Türkiye’nin Ege Bölgesinde İç Batı Anadolu Bölümü, Afyon ili, İscehisar ilçe sınırında bulunan İscehisar Peri bacaları, Şehrin harika doğal güzelliklerinden biridir.
Acıgöl Kuş Cenneti : Türkiye’nin Ege Bölgesinde İç Batı Anadolu Bölümü, Afyon ili, Başmakçı ilçe sınırında bulunan Acıgöl Kuş Cenneti, Afyonkarahisar ve Denizli il sınırları arasında bulunan bir tektonik göldür.
Ebheri Kümbeti : Ebher-i kümbeti Eber köyünde kare biçimli bir taş duvar üstünde aynı zamanda 8 köşeli olup bir anıt mezar şeklini ortaya çıkarmaktadır. Bu anıt mezarda Taş Medresesinin hocası olan ve aynı zamanda İsagoci adlı eserin yazarı olan Esirüddin Ebheri’ye aittir. Ebheri’nin bu eseri medreselerin kapatılmasına kadar hemen hemen bütün medreselerde okutulmuştur. Ebher-i 13. Yy’da yaşandığı söylenmektedir. Ebher-i Türk tarihinde iz bırakan bir astrolog, filozof ve aynı zamanda bir din adamıdır. Bu kümbetin içinde iki ve üç sandukanın olduğu söylenilir. Semerkantlı aileye mensup Ebher-i ölünce buraya defnedilmiştir.
