Gezgin Samantha Reinblatt ile seyahatleri üzerine çok güzel bir röportaj gerçekleştirdik. Kendisi uzun zamandır Türkiye’de yaşıyor. Teşekkür ederiz.
- Öncelikle Merhaba. Instagram sayfanızda deneyimlerinizi paylaşıyorsunuz. Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Merhabalar, ben Samantha. Kanadalıyım, 21 sene Amerika’da yaşadım ve yaklaşık 9 senedir İstanbul’da ikamet ediyorum. Dünya mutfağından yemekler yapmayı ve dans etmeyi seviyorum, edebiyatla ilgileniyorum. Seyahat etmeyi çok seviyorum. Bugüne dek 35 ülkede bulundum.
Instagram : https://www.instagram.com/turkishatheart/
- Bir gezgin olarak Seyahat sizin için ne ifade ediyor? Neden seyahat edip paylaşıyorsunuz? Evde oturmak güzel değil mi?
Farklı kültürleri, dünyanın değişik yerlerinde yaşayan insanları merak ediyorum ve bu yüzden vakit buldukça seyahat ediyorum. Evde oturup belgesel izlemek bana göre değil. Gerçek deneyimlerin daha faydalı olduğunu düşünüyorum. Yolculuk deneyimlerimi dostlarımla paylaşmayı onlara iyi tavsiyelerde bulunmayı seviyorum.
- Seyahatlerinizi Instagram sayfanızda tanıtıyorsunuz. Sizi takip etmek güzel. Yola çıkmadan önce nasıl bir planlama dahilinde yola çıkıyorsunuz? Yoksa gittiğiniz yere göre akışına bırakmayı sevenlerden misiniz?
Gideceğim yeri ve konaklamayı önceden planlarım. Seyahat sırasında yapacaklarım o günkü ruh halime ve şehrin bana hissettirdiklerine bağlıdır. Çoğunlukla gittiğim yerde yaşayan bir arkadaşımla şehri keşfederim, böylece kendimi turist gibi değil o şehrin yerlisi gibi hissederim, turistlere gösterilen yerlerden daha fazlasını, o şehrin gerçek ruhunu, orada yaşayanların kültürlerini öğrenirim.
- Seyahat ekonominizi nasıl karşılıyorsunuz? Her yerde kalırım diyenlerden misiniz yoksa mutlaka yatak olmalı diyenlerden mi?
Her ay kazancımdan bir kısmini seyahatler için biriktiriyorum ve eğer daha fazla paraya ihtiyaç duyarsam fazla mesai yapıyorum. Fırsatları takip ediyorum ve erken rezervasyon yapıyorum. Daha önce kamp yaptım, tren yolculuğunda kuşette de kaldım. Benim için önemli olan eşyalarımı güvenli bir şekilde saklamak ve yeterli miktarda uyumak. Ağır bir sırt çantasıyla saatlerce yürümek bana göre değil.
5. Seyahatleriniz sırasında önceliğiniz var mıdır? Örneğin iki ülke arasında kararsız kalırsanız seçim gücünüzü ne belirliyorsunuz?
Önceliğim elbette güvenlik. Kendimi emniyette hissedeceğim yerlere gitmeyi tercih ederim. Ulaşımın kolay olması önemli, iklim koşulları zorlayıcı olmayan ve daha önce görmediğim bir yeri, enteresan şeyler deneyebileceğim bir geziyi seçerim.
- Özellikle sevdiğiniz/sevmediğiniz bir ülke ya da şehir var mı?
Yaşadığım en ilginç, beni en çok mutlu eden seyahat deneyimi Avustralya idi. İnsanları çok eğlenceli ve samimi ama beni asıl büyüleyen bitki örtüsü ve orada yaşayan hayvanlar. Doğal parklarda özgürce yaşayan Avustralya’ya özgü hayvanları elimle besleme, ornitorenklerle birlikte yüzme şansım oldu. Avustralya benim için çok özel, orada son zamanlarda yaşanan yangınlar için çok üzgünüm. Umarım daha fazla hayvan zarar görmeden bu felaket sona erer.
- Seyahatleriniz sırasında enerjinizi düşüren olaylar oluyor mu?
Benim için seyahatlerin en zor kısmı hava alanları. Orada uzun süre beklemek, kaybolan eşyalar ya da hasar gören valizler ile uğraşmak çok sıkıcı. Hava limanları genelde merkezden uzakta olduğu için ulaşım yorucu oluyor. Bagaj ağırlık limitini aştığımda bu oldukça can sıkıcı oluyor.
8. Seyahatlerinizi takipçilerinizle paylaştıktan sonra sosyal medyada olumlu/olumsuz eleştiriler alıyor musunuz? Olumlu eleştiriler sizi teşvik ediyor mu? Ya da tersi olarak olumsuz eleştiri aldığınızda nasıl bir karşılık veriyorsunuz?
Yorumlar sosyal medyanın gerçeği, elbette ben de olumlu ve olumsuz yorumlar alıyorum. Dürüst olmak gerekirse yorumları gereğinden fazla önemsemiyorum. İnsanların kendi yolculuk deneyimlerini okumayı seviyorum çünkü yeni şeyler öğreniyorum. Saygı çerçevesinde olumlu ya da olumsuz her fikre açığım ancak kaba ya da saygısız yorumlara müsaade etmiyorum.
- Pasaport ve vize ücretlerinin seyahat etmenin önünde engel teşkil ettiğini düşünüyor musunuz?
Yabancı pasaportum var ve seyahatlerimin büyük çoğunluğunu vizesiz gerçekleştiriyorum ama biliyorum ki vize ücretleri çok pahalı ve prosedürü çok yorucu, Rusya vizesi alırken işlemlerin ne kadar pahalı ve uğraştırıcı olduğunu tecrübe ettim. Yüksek maliyet ve harcanan enerji seyahat kararlarını zorlaştırabilir.
- Seyahatlerinin nihai hedefi nedir? Şu kadar ülkeyi mutlaka gezmeliyim gibi bir hedefin var mı?
Kendime kesin bir sayı hedefi koymadım. Mümkün olduğunca çok gezmeyi ve farklı tecrübeler edinmeyi amaçlıyorum. Her gittiğim yerde değişik kültürler ile tanışıyorum, daha fazla insanla temas ediyorum. Benim asıl amacım bu dünyadan olabildiğince fazla deneyim ile ayrılmak.
- Sence seyahat nasıl olmalı? Bir arkadaşla mı, eşle mi, ya da solo mu? Sizin özel bir tercihiniz var mı?
Hepsinin iyi ve kötü yanları var. Yalnızken özgürce hareket edebiliriz, kimseyle ortak karar almak zorunda kalmayız ama seyahat sıkıcı olabilir. Eğer bir arkadaşımızla ilk kez seyahat edeceksek sürprizlere hazır olmalıyız, harika geçebilir ya da felaket olabilir.
Ben genellikle farklı bir ülkede yaşayan bir arkadaşımı ziyaret ediyorum. Böylece hem yalnız kalmıyorum hem de gittiğim şehri yerlisi gibi gezebiliyorum.
- Bizlere başınızdan geçen ve sizde etki bırakan bir seyahat hatıranızı anlatır mısınız?
Tayland’da bir tur grubu ile gölde anne ve bebek filleri besledikten sonra onlara çamur masajı yapmış ve onları yıkamıştık. Bu harika deneyimde anne fillerin tıpkı insanlar gibi bebeklerine bildiklerini nasıl öğrettiklerini gözlemledim. Gölün içinde birden suya gömülmeleri heyecan vericiydi. Filler çok oyuncu ve insana yakın hayvanlar. Banyo sonrasında bize teşekkürlerini sarılarak ilettiler.
