Melodinin Renkleri
Melodinin Renkleri

Sevgili Gezgin Melodi ile yeni yılın ilk röportajını yapıyoruz. Çok güzel ve samimi bir röportaj oldu. İsmine çok şaşıracaksınız 🙂

Merhaba. “Melodinin Renkleri” isimli Instagram sayfanda deneyimlerini paylaşıyorsun. Bize biraz kendinden bahseder misin. Kimdir Melodinin Renkleri?

Merhaba! Öncelikle sayfanızda bana da yer verdiğiniz için çok teşekkürler, beni çok mutlu ettiniz. İsmim Melodi Buket. Evet evet! Gerçekten Melodi.  Bu soruyla bugüne kadar o kadar çok karşılaştım ki adımı söylediğimde arkasından hemen tekrarlamam alışkanlık oldu. 1995 doğumluyum. Lisans eğitimimi iktisat bölümde tamamlayıp yüksek lisans eğitimimi de iktisat teorisi alanında devam ettirmekteyim hatta şuan tezimi yazmaya çalışıyorum J.  Melodi; uçaklara, hava limanlarına, bavullara özellikle bulutlara bayılan hele hele uçak gördü mü yukarıya bakmadan edemeyen, uçak gördü mü çocuklaşan bir ruh. Tabi gezgin ruhunu gördüğünüz Melodi’nin asıl işi makaleler, tez, kitaplar, analizler, haberler… Bölümümü seviyorum, sanıyorum sevmesem yüksek lisansa başlamaz doktorayı hiç düşünmezdim. Kısacası Melodi sayfasının adı gibi ruhu renk renk.

Bir gezgin olarak Seyahat senin için ne ifade ediyor? Neden seyahat edip paylaşıyorsun. Evde oturmak güzel değil mi?

Bu soru için biraz eskiye gitmem gerekecek. Önceleri dediğiniz gibi seyahat; evde oturmak ve insanların gezi programlarını takip etmekti. Sonrasında sanıyorum ki televizyonda izlediğim programlar ruhuma işlemişti ve içimdeki beni keşfetmeme yardımcı oldu. Amerika’ya yolculukla başladı içimdeki gezgin ruhu. Uçağa bindiğim ve bulutlarla kavuştuğum vakit uçmanın umut ve özgürlük getirdiğini fark ettim.

Yola çıkmanın, yolda olmanın ruhuma, bedenime, zihnime dinginlik ve ışık verdiğini keşfettim. Seyahat etmek benim için yola çıkmadan daha da fazlası; ayaklarımın üzerinde dura bildiğimi bir adım geri atıp izleyebildiğim, evimde olsam başıma gelen o olaya vereceğim tepki ile yolda olunca o olaya verdiğim tepkinin ne kadar değiştiğini görebildiğim, sabrımı test ettiğim, ufkumu bulutlarla birleştirip uçsuz bucaksız gelişimine açık kapı bıraktığım, yeni insanlara, yeni kültürlere dokuna bildiğim, benden başka hayatların farklı diyarlarda neler yaşadıklarına şahit olduğum, insanların hayatıma dokuna bildiğime şahit olduğum, ruhumu doyurduğum bir eylem benim için. Çünkü görüyorum ki yola çıkan Melodi ile yoldan dönen Melodi hiç aynı kişi olarak dönmüyor.

Öğreniyor, memnun olmayı keşfediyor, hoşgörü derecesini arttırıyor, büyüyorJ. Neden paylaşıyorum? Konuşmayı çok severim. Bildiklerimi insanlara aktarmayı, onlara tuz parçası kadar da olsa dokunabilmeyi, yardımcı olabilmeyi severim. Bir de anlattıkça ve paylaştıkça kendimi iyi hissediyorum. Anlatma ve paylaşma işini sadece hobi olarak yapmıyorum. Hayatımın merkezi sanıyorum ki bildiğini anlat ve paylaş üzerine kurulu. O yüzden iktisat içinde yazıp çizmeyi ve akademiyi oldukça seviyorum.

Melodi Buket
Melodi Buket

Seyahatlerini Instagram sayfanda kısa videolar ile çok güzel destekliyorsun. Seni takip etmek güzel. Yola çıkmadan önce nasıl bir planlama dahilinde yola çıkıyorsun? Yoksa gittiğin yere göre akışına bırakmayı sevenlerden misin?

Çok teşekkürler. Ben plan ve düzen olmadan yaşamam sanırım J. İktisat üzerinde haşır neşir olmaktan da olabilir zaman ve kaynaklarımın kısıtlı olduğunu bildiğimden gideceğim yerden maksimum faydayı alabilmek için en optimum seçim neymiş diye mutlaka plan yaparım fakat bir aksilik durumunda planda bazı şeylere sadık kalamazsam şehrin akışına bırakırım bazen akışta olmak plandan daha tatlı ve maksimum faydalı olabiliyor.

Seyahat ekonomisini nasıl karşılıyorsun? Her yerde kalırım diyenlerden misin yoksa mutlaka yatak olmalı diyenlerden mi?

En önemli sorunlardan biri bence. Yukarıda da belirttiğim gibi öncelikle gitmeden önce gezeceğim yerleri, yeme-içmeyi, kalacağım yeri, almayı planladığım şeyleri, ulaşım ücretini, bütçemi planlarım. Bunun için öncesinde (özellikle yurtdışı ise) yaptığım tasarrufdan yararlanırım ya da turist olarak gitmekten görece daha tasarruflu olan programlara(Work and Travel, Erasmus, Work and Holiday vb.) başvururum. Öğrencilik devam edince haliyle böyle fırsatlar daha mantıklı oluyor.  Maalesef her yerde kalırım diyenlerden hiç olmadım ve sanırım hiçte olamayacağım. J Mutlaka eli yüzü düzgün bir otel-hotel-bazen de hostel ,ev olmalı. Tanıdık evinde kalacaksam eğer içim daha da rahat gidiyorum o geziye J.

Seyahatlerin sırasında önceliğin var mıdır? Örneğin iki ülke arasında kararsız kalsan seçim gücünü ne belirliyor?

Ben dünyayı çok seven biriyim. O yüzden ‘bir ülkeye gidelim’ fikri her zaman içimdeki kelebekleri harekete geçirmiştir. İki ülke arasında kararsız kalırsam pembe bulutlar değil rasyonellik konuşurJ. Yani hangisine gitmek daha ucuz, hangisine gidersem daha rahat gezerim vb. gibi soruların yanıtına göre gideceğim yer elbette değişir.

Özellikle sevdiğin/sevmediğin bir ülke ya da şehir var mı?

Bu soru tam da Polonya gezimden sonra attığım bir hikayede yanıtlandı aslında. Şehirlerin/ ülkelerin ruhunun kendi ruhuma yansıdığına inanıyorum. Bazı yerler bana o kadar da bıcır bıcır konuşma istediği vermiyor sanki o ülkede yaşanan geçmiş hala günümüze yansımışta sokaklarından binalarına kadar yansımış, bizi gör der gibi bakıyorlar. Ama yine de hep şöyle düşünürüm:”yeni bir ülke/şehir, yeni bir tecrübe diyerek yola devam edip hüznü sevince karıştırmaya tercih ediyorum”. En son bu hissi Varşova’da yaşamıştım.

Seyahatlerin sırasında enerjini düşüren olaylar oluyor mu?

Enerjimi düşüren olaylar elbette oluyor. Hepimiz insanız. Bende her zaman o gördüğünüz neşeli neşeli “günaydın günaydın günaydın” modunda olamıyorum. Fakat yanımda olan insanlar burada beni en çok destekleyen kişiler oluyor. Hemen eski enerjime geri döndürüyorlar sağ olsunlar.

Seyahatlerini takipçilerinle paylaştıktan sonra sosyal medyada olumlu olumsuz eleştiriler alıyor musun? Olumlu eleştiriler seni teşvik ediyor mu? Ya da tersi olarak olumsuz eleştiri aldığında nasıl bir karşılık veriyorsun?

Sosyal medyadan eleştiri almamak mümkün mü? J. Çoğunlukla olumlu eleştiri alıyorum fakat olumsuz aldığımda oluyor tabii. Olumlu/olumsuz seviyesini koruduğu sürece her eleştiri benim için değerlidir. Sonuçta beş parmağın beşi bir değil, herkes beğenecek diye bir şey yok. Bazen benim çok sevdiğim bir yeri bir takipçim “burada hiçbir şey yok neyini sevdin?” diye yazabiliyor. Dediğim gibi herkesin kararına saygım var. Olumlu ya da olumsuz eleştiri aldığımda da genelde teşekkür ederim. Çok şükür ki bugüne kadar seviyeyi aşan bir olumsuz eleştiri alıp uğraşmak zorunda kalmadım ama bu işle belli olmaz, sosyal medyada insanlar daha çok acımasız olabiliyor.  Ama şunu belirtmede fayda var: Melodinin Renkleri sayfası Melodi bu sayfaya gezdiği yerleri paylaşmaktan çok zevk aldığı için kullanıyor. Takipçim çok fazla olsun, herkese bir şeyleri beğendireyim derdi yok.

Pasaport ve vize ücretlerinin seyahat etmenin önünde engel teşkil ettiğini düşünüyor musun?

Kesinlikle!! Öğrenci iseniz pasaport ve vize ücretleri sizi öğrenci olmayan duruma göre nispi olarak biraz daha mutlu ediyor fakat öğrencilik bittiğinde o ücretleri ödemek insanları oldukça zorluyor.

Seyahatlerinin nihai hedefi nedir? Şu kadar ülkeyi mutlaka gezmeliyim gibi bir hedefin var mı?

Enerjim, sağlığım, bütçem, ömrüm yettiği sürece görebildiğim kadar ülke/şehir görmek istiyorum. Kendime bu yıl şu kadar yer göreceğim diye bir sınır koymuyorum. Gerçekleştiremem oldukça üzülürüm zira. Bu sene 1 yer görürüm seneye hiçbir yer göremem bunu önceden kestiremem. Yaşadığım ülkenin ekonomik konjonktürü, benim eğitimimle alakalı sürecim, çalışma hayatım vb…

Sence seyahat nasıl olmalı? Bir arkadaşla mı, eşle mi, ya da solo mu? Senin özel bir tercihin var mı?

Bence seyahat mutlaka sevdiğin, ruhunun eşleştiği, senin kaşının gözünün hareketinden ne demek istediğini anlayan, neyi yapabileceğini, neyden zevk almayacağını kısacası seni çok iyi tanıyan biri/birileriyle seyahat gerçekleştirilmeli. En azından kendi adıma mutlaka yanımda beni çok iyi anlayan birini isterim. Tek gezmekte bazen güzel olabiliyor fakat yorgunluğu paylaşabileceğin/-bileceklerin olunca etkisi daha uzun süre hayatımda sürüyor.

Bizlere başından geçen ve sende etki bırakan bir seyahat hatıranı anlatır mısın?

Aslında pek çok anım var bu soruya yanıt verebileceğim ama ben en iyisi ‘ilklerin ve sonların etkisi hayatımızda daha fazla yer edinir’ tezinden yola çıkarak ilkini anlatayım. Sene 2016, Denver’dan LAX’a uçağım var. Orada hayatımda daha önce hiç tanımadığım hava alanında tanışacağım ve travel arkadaşım olacak iki kızın yanına gidiyorum. Hayatta yapmayacağım bir eylem fakat artık cahil cesaret mi yoksa tek başına o kadar eşya ile nasıl gezerim endişesi mi bilemiyorum ama yola çıkmıştım. LAX’a inince kızların biriyle buluştum tanıştım. Diğerinin uçağı tam tamına 1 gün rötar yemişti. Bu bizim için olağan dışı bir durumdu çünkü tur başlayacaktı koskoca otobüsü de 1 kızın uçağı rötar yedi diğer ikisi onu bekliyor haydi bizde üçünü bekleyelim diye turu geç başlatmazlardı. Öncelikle rötar yiyen arkadaşımız yanılmıyorsam extra ücret ödeyecek en yakın uçağa bilet aldı. Ama yine de sabaha gelmiş olacaktı fakat turu ucundan kıyısından yakalıyor olacaktık çok şükür ki! Tabi biz diğer arkadaşımızı beklerken hava alanında  sabahlamak zorunda kaldık. Kendimi tanıyorum, uykusuz kalamam ve tanımadığım birine nasıl güveneceğim? Artık Allah mı yardım etti ne derseniz deyin Melodi o gece hem sabahladı hem de o kızla bugün bile çok sıkı olan bir arkadaşlık kurdu! Hayatımdaki en güzel iyi kilerimden oldu. Korkarak çıktığım yoldan çok güzel dostluklar ve tecrübeler edinerek geri döndüm.  Ona da buradan selam olsun J…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz