Pustoo Dünya Şükran
Pustoo Dünya Şükran

Türkiye’nin kendine özgü stil sahibi gezi yazarlarından birisi olan Şükran hanım ile, bloğu ve seyahatleri üzerine güzel bir röportaj yaptık. Samimi cevapları okuyunca oldukça ilginizi çekeceğini düşünüyoruz.

Gezgin Şükran hanımın gezi blogu ile artık işler kötüye gidince , canınızı sıkan bir şey olunca tepki olarak dünyanın aslında boş ve değersiz olduğunu anlatmak için “Ahhpustoo be” deyimi çok işinize yarayacak.

www.pustoodunya.com

www.instagram.com/pustoodunya

facebook / pustoodunya

1- Şükran öncelikle site sloganından başlayalım. 🙂 Her gün neden bir hediye olsun?

Bana göre çoğu zaman elimizdekinin değerini bilmeden yaşıyoruz .Oysa dünya üzerindeki birçok canlıdan daha iyi şartlarda yaşıyoruz ve farkında bile değiliz.Yaşamımızda bize verilen bir hediye gibi düşünürsek her sabah daha keyifle güne başlarız diye düşünüyorum. Hayatımızda kötü giden şeyler elbet olacaktır ama bence güzel olanları düşünmeliyiz.

Pustoo Dünya
Pustoo Dünya

2- Seyahatlerinize ne zaman başladınız, çıkış noktanız neydi?

Ben zaten göçmen bir ailenin çocuğuyum. Bizim ailede en basitinden bir düğüne gitmek demek başka şehir hatta ülkeye gitmek demek. Durum böyle olunca damardan bir gezme mikrobu taşıyorum, çıkış noktasına gerek yok anlayacağınız.  İlk aklı başında gezi mantığıyla yaptığım seyahatim ise Kapadokya’ya sanırım 25 yaşında olmuştu.

3- Seyahat sitenizin ismi kullanıcılar için garip geliyor mu? Ne tür tepkiler alıyorsunuz?

Anlayamadıkları için değişik buluyorlar ve bu çok normal . Balkan göçmenlerine tanıdık bir kelime tamlaması “ pustoo dünya “ .  İşler kötüye gidince , canını sıkan bir şey olunca tepki olarak dünyanın aslında boş ve değersiz olduğunu anlatmak için kullanırız.  Ben böyle açıklama yaptığımda ise genelde beğeniliyor.  “Ahhpustoo be “ diyenler oluyor buna çok seviniyorum.

Pustoo Dünya Şükran
Pustoo Dünya Şükran

4- Seyahat planlarınızda hangi durumlara öncelik veriyorsunuz? Ya da plansız gezginlerden misiniz?

Duruma göre değişiyor. Şöyle ki şu sıralar çalışmıyorum ama çalışırken bayram tatillerine göre kendimi ayarlardım. Haliyle ucuz uçak bileti kovalamalar başlardı . Bilet işi halledilirse gerisi çorap söküğü gibidir benim için . Şimdilerde ise kafamın estiği gibi gidebilmenin tadını çıkarıyorum. Bu kez de  yakın , vizesiz son aylarda  olabileceği kadar ucuz geziler planlamak durumundayım. Yani plansız ama planlı geziyorum denebilir.

5- Seyahat etmek sizce pahalı bir zevk midir? Seyahat masraflarınızı nasıl karşılıyorsunuz? Çünkü bazı okuyucular seyahatin yalnızca ekonomik durumu iyi olanların yapabileceği bir şey olduğunu düşünüyor.

Elbette  sadece ekonomik durumu iyi olanların yapabileceği bir şey değil. Ama ben seyahatlerin tamamen parasız yapılabildiğine de kesinlikle katılmıyorum. Bunu söyleyenlere de şaşıyorum. Yaptığını söyleyenler var ama nedense içimde hep bir nasıl beceriyorlar sorusu dönüyor . Bunun dışında seyahat denince illa ki akıllara  dünyanın bir ucuna gidilecek bir yolculuk gelmemeli. Yakın yerlere gidilebilir , evinizde harcayacağınız miktarların neredeyse aynısını harcayarak çok güzel gezebilirsiniz.  Ben çalışırken mutlaka kazancımın bir kısmını bu benim gezi param diye saklardım. Sigara içmem ,alkol tüketmem, kıyafet , makyaj ürünleri gibi bence bütçeyi gereksiz sarsan giderlerim yok. Bu saydıklarım feragat edilebilir kalemler . Çoğu kişinin bütçesinde koca bir delik açılıyor ama farkında değiller .

Şimdi ise çalışmıyorum ve bir gelirim yok ama eşim maddi destekçim olarak yanımda . Eşten sponsorluyum anlayacağınız. Manevi desteği ise zaten paha biçilmez .

6- Özellikle sevdiğiniz/sevmediğiniz bir ülke ya da şehir var mı?

Sevdiklerim içinde seçmek  çok zor ama Nepal ile ruhen bağlıyım gibi hissediyor olsam da  açık ara İsviçre ve Slovenya gönlümde birinciliği paylaşıyor. Bir daha gitmeyi düşünmeyeceğim şehir olarak aklımda Brüksel yer etti nedense . Seveni de çoktur kırılmasınlar ama beni cezbetmedi diyeyim .

7- Gezilerinizde solomu takılırsınız yoksa sevdiğiniz bir arkadaş/eş ile birlikte mi yola çıkarsınız?

Ben genelde ablamla geziyorum. Ama dönem dönem arkadaşlarımla da tek başıma da gezmişliğimvar . Hangisini tercih edersin deseydiniz ben yalnız gezmekten hoşlanmıyorum derdim. Yanımda o an gördüğüm güzelliklere birileriyle şaşırmak, beraber gülmek , yemek içmek , kaybolmak  güzel geliyor bana .Zaten yalnız gidince de birileri ile tanışıp bir bakıyorsunuz ki iki kişi ya da daha fazlası olmuşsunuz .Yani değişen bir şey olmuyor bana göre .  En güzeli de dönünce sadece o anıların içindeki kişiler arasında birbirinin anladığı gizli bir dil oluşuyor. Bakışıp gülüşüldüğünde o an’ a dönülen.

8- Gezilerinizin nihai hedefi nedir? Şu kadar ülkeyi mutlaka gezmeliyim gibi bir hedefiniz var mı?

Dileklerim , hayallerim var elbet . Mesela bütün ülkeler olmasa bile en azından bütün kıtalara gitmek isterim. Zirvelerine çıkamasam da dünyanın belli başlı en yüksek dağlarının eteğinde bulunmak isterim . Ama bütün ülkelere gitmeliyim , şu kadar ülke gezdim demek gibi bir derdim yok. Defalarca aynı  ülkeye gittiğimi duyan biri “oraya gideceğine gitmediğin yere gitseydin “ dediğinde şaşırıyorum mesela .

9- Sosyal medya ya da sitenizde paylaştığınız yazılarda kullanıcılardan dönüş olarak eleştiriler yorumlar alıyor musunuz hiç? Tepkiniz nasıl oluyor? Çünkü bazı gezginler olumsuz bir yoruma karşı oldukça kırıcı cevaplar yaza bilmekteler.

Ben kötü yorum almadım açıkçası . Fakat alırsam kendimi anlatmaya yorumu yapanı anlamaya çalışırım. Baktım çok sert eleştirmiş kızabilirim de insanız netice de. Açıkçası karşılaşmadığım için pek bilemedim Eleştirel ise kabul ederim, eleştiriler olgunlaştırır diye düşünüyorum.

10- Bazı gezginlerin “Artık eskisi gibi değil, herkes geziyor ve bu işin tadı kaçtı” türünde düşünce yapıları var. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Kim sınırlama getiriyor ki ? Kim bu konuda otoriter ilan etti kendini ? Bunu söyleyenlere tek sözüm keşfedilmemiş toprak parçası olmayan bir dünya da yaşıyoruz .Yani siz öyle yapılamayan bir şey yapmış filan değilsiniz . Kimse ağzının tadını bozmasın gezsin tozsun bence .Tadı kaçanlar varsa da oturabilirler köşelerinde.

11- Seyahatlerinizde özellikle kullandığınız bir ulaşım aracı var mı?

Özellikle kullandığım bir araç yok . Şartların gerektirdiği her şekilde ulaşım aracı kabulümdür. Keşke bisiklet ile gezebilseydim dediğim olmuştur o ayrı …

12- Pasaport ve Vize ücretlerinin seyahat etmenin önünde engel teşkil ettiğini düşünüyor musunuz?

Kesinlikle zorlayıcı ama seyahat etmek isteyip vize parasını dert etmek yerine vizesiz yerler tercih edilebilir .Çok gitmek istediğiniz ülkenin vizesi olduğunda onca evrak ve ücretini düşününce çoğu zaman kocaman bir engel halini de alabiliyor. Yine de aşılamayacak zorluklar değilki  .

13- Son yıllarda artan Dolar ve Euro kuruna rağmen, Türkiye’den yurt dışına gidişlerin artması size ne ifade ediyor. Örneğin Euro 10 lirada olsa Avrupa gezilir mi?

Açıkcası ben de artışı şaşkınlıkla izliyorum zira çok normal gelmiyor bana . Başka bir deyişle kurlar bu seviyede seyrederse işimiz zor .

14- Son olarak seyahat çıkma konusunda kararsız kalanlara, yapmalı mıyım diye düşünenlere söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?

Çok fazla düşünmemeli bence . Bir yerden gezmeye başlanmalı. Çünkü kendi küçük dünyamızın dışında o kadar değişik , büyük ve eğlenceli bir dünya var ki görmek lazım. Şartlar zorlayıcı ise yaşadığımız şehirde turist gibi gezmek , yakın illeri dolaşmak , komşu ülkelere adım atmakla başlanabilir . Parayı yerine koyarsınız ama zamanı geri getiremezsiniz o yüzden fazla düşünmemeli diyorum . Özellikle gençken , sağlıklı iken geziniz . Herkese şimdiden iyi yolculuklar dilerim.

BİR CEVAP BIRAK

Please enter your comment!
Please enter your name here