Kamboçya’da Gezilecek 10 Yer

Kep, çeşitli plaj aktiviteleri sunan küçük bir deniz kenarı tesisidir. Şnorkeller ile sığ denizin dibinde mercanları görebilirsiniz. Tavşan Adası, Kep yakınlarındaki popüler bir kumsaldır. Buranın tek kötü tarafı akşamları sık yaşanan elektrik kesintileridir. Çoğu kişi günübirlik geziler ile bu adayı ziyaret eder.

Kuzey Kamboçya’daki Banlung, açık havada olmaktan hoşlanan gezginler için harika bir yerdir. Birkaç tur şirketi geceleyin ya da maceraperest gezginlerin doğayla yakından teması için tur düzenlemektedir. Ziyaretçilere çeşitli maymun ve diğer yaban hayatı manzaralarını sunulmaktadır.

Battambang, Kamboçya’nın en kalabalık ikinci kentidir ve özellikle Kamboçya tarihiyle ilgilenen ziyaretçiler tarafından popüler gezi noktalarından birisidir. 18. yüzyılda bir ticaret merkezi olarak kurulan Battambang, daha sonra Fransız Sermayesinin bir parçası haline gelmiş ve bundan dolayı o günden bu gün hala bazı sömürge binaları varlığını devam ettirmiştir. Kasabada birçok Angkor tarzı tapınak ve Budist tapınaklar vardır. Ayakla veya bisikletle dolaşmak daha kolaydır. Çoğunlukla hayvan ve tanrı heykeli vardır.

Tayland Körfezi’nden çok uzak olmayan bir nehrin üzerinde bulunan turistik bir bölgedir. Kampot’un karabiberleri, eşsiz lezzetlerinden ötürü dünya genelinde gurme aşçılarıyla ünlüdür. Kampot, keyifli iklimi ve gür orijinal yağmur ormanı ile çok ünlüdür. Kampot ayrıca, ziyaretçilere şehir boyunca nehirde botla dolaşmaya ve rafting yapmaya ve doğal şelalelere girme imkanı sunmaktadır.

Kratie, Mekong Nehri kıyısında bulunan küçük bir kasabadır ve eski Fransız sömürge binaları ile çevrili merkezi bir pazara sahiptir. Kamboçyalı Mekong bölgesinin üstünde 60-80 arasında yunus balığı kaldığı tahmin edilmektedir.

Eski kral Norodom Sihanouk’un adını taşıyan Sihanoukville, Tayland Körfezi’ndeki en popüler Kamboçya plaj tatil beldesidir. Kompong Saom olarak da bilinen Sihanoukville, Birleşik Devletler’in Vietnam Savaşı’ndaki son savaştığı yerdir. Bu güney Kamboçya şehri hem kumlu hem de kayalık plajlar sunmaktadır. Sihanoukville’in plajlarından hiçbiri güneydoğu Asya’nın en güzel yerlerinden biri olmasa da ülkenin geri kalanında bulunan tüm Khmer ve diğer cazibe merkezlerini ziyaret ettikten sonra Kamboçya’da ziyaret etmek için en iyi yerlerden biridir.

Şüphesiz Kamboçya’nın en hızlı büyüyen şehri olan Siem Reap (Tam anlamıyla “Siam Defeated”) ve dünyaca ünlü Angkor tapınaklarına giden küçük ve şirin bir geçit kasabası olarak hizmet etmektedir. Kamboçya gözde mekanları sayesinde Siem Reap, kendisini önemli bir turizm merkezi haline getirmiştir.

Koh Ker, Siem Reap’ın yaklaşık 120 kilometre (75 mil) kuzeydoğusunda uzaktaki bir tapınak alanıdır. Çok kısa bir süre için, MS 928’den 944’e kadar, Koh Ker, Khmer imparatorluğunun başkenti idi. Bu kısa sürede çok görkemli yapılar ve muazzam heykeller inşa edilmiştir. Çevredeki ormandan yükselen 30 metrelik (98 fit) yüksekliğindeki bir tapınak piramidi olan Prasat Thom muhteşemdir. Yaklaşık bin yıldır ormana doğru uzanan Koh Ker, Kamboçya’nın en uzak ve ulaşılmaz tapınak yerlerinden biriydi. Bu durum, son zamanlarda yapılan madencilik ve yeni bir ücretli yolun açılması sayesinde değişti.

Kamboçya’nın en büyük şehri olan Phnom Penh, Fransız sömürge günlerinden bu yana başkent olma özelliğini korumuştur. Bir zamanlar “Asya’nın incisi” olarak bilinen Phnom Penh, Fransızların Indochina’da inşa ettiği şehirlerden en güzellerinden biri olarak kabul edilmesine karşın, kent hala savaştan ve devrimden kalma özellikleri belirgindir. Fransız etkisi hala bugünde görülebilir. Mekong Nehri üzerinde bulunan kent aslında 15. yüzyıla kadar uzanıyor. En gözde cazibe merkezleri Kraliyet Sarayı ve Khmer eserlerinden oluşan geniş bir koleksiyona sahip olan Ulusal Müze’dir. Gece pazarı veya Phsar Reatrey el işi ürünler ve hediyelik eşyalar almak için iyi bir yerdir.

Angkor, 9. yüzyıldan 14. yüzyıla kadar Khmer İmparatorluğunun başkentiydi. Bu nedenle, tarihi hazinelerle doludur ve onu Güneydoğu Asya’nın en önemli arkeolojik alanlarından biri haline getirmiştir. Bin tapınağın kalıntıları tarım alanlarına ve pirinç tarlalarına dağılmış olarak bulunabilir. Angkor’daki birçok tapınak restore edilmiş, büyük sarayı eski dünyanın harikalarından biri haline getirirken diğer yandan Khmer tarihi ile göze çarpmaktadır.