Rusya’da Gezilecek 10 Yer

Yekaterinburg, Ural Dağları’ndaki pek çok işi olan bir endüstri kentidir. Bununla birlikte, çoğunlukla, Rusya’nın son çarı Tsar Nicholas’ın ve ailesinin Rus Devrimi sırasında 1918’de idam edildiği yer olarak hatırlanmaktadır.

Karadeniz’deki Soçi, harika bir kış sporu destinasyonu ve aslında 2014 Kış Olimpiyatları’na da ev sahipliği yapmıştır. Kayakla Sochi, aynı zamanda Rusya Formula 1 Grand Prix’sine ev sahipliği yapacak ve 2018 FIFA Dünya Kupası için ev sahibi şehirdir.

10. yüzyılda kurulan Veliky Novgorod, Rusya’nın en kuzeyindeki en eski şehirlerden biridir. Veliky Novgorod şehrinin, Rusya’nın kurulduu yer olduğu düşünülmektedir. Çünkü ilk sakinleri İskandinav Prens Rurik’i Rusya’yı yönetmeye, 750 yıl süren bir hanedan kurmaya davet etmiştir.

Vladivostok’u kuşatan dağlar ve koylar, Rusya’nın doğusundaki çarpıcı bu güzel kenti çekici kılmaktadır. Trans Sibirya Demiryolunun son durağı olan Vladivostok, ülkenin Pasifik Okyanusu’ndaki en büyük limanıdır. Kent, tiyatrolardan müzelerden konsere kadar çok sayıda kültürel mekan sunuyor; Aktör Yul Brynner 1920’de burada dünyaya geldi. Seyahat edenler, bir zamanlar askeri bir üs olan Minny Gorodok’un da aralarında bulunduğu şehrin güzel parklarından birinde dolaşmak isteyebilir. Şehrin ana meydanı, yakınlardaki bir denizaltıya ayrılmış bir müze olan Admiralsky Skver’tir.

Rusya’nın beşinci büyük kenti ve ayrıca Volga ve Oka nehirlerinin birleştiği yerdedir. Kasaba 13. yüzyılda bir kale olarak kurulsa da; Burada doğmuş Maxim Gorky’den sonra bir zamanlar Gorki olarak biliniyordu. Nizhny Novgorod, 600’den fazla anıt ve heykel ile en az 200 sanat müzesi, konser salonu ve benzeri gibi Rus sanat ve mimarisini görmek için güzel bir yerdir.

Doğu Sibirya’nın de facto başkenti olan Irkutsk, Trans-Sibirya Demiryolunda Moskova ve doğu arasındaki en popüler duraktır. Sadece 45 km uzaklıktaki Baykal Gölü ile gölün batı kıyısını keşfetmek için en iyi kenttir. Tarihi Irkutsk’u ziyaret edenler, süslü ahşap evler, standart Sovyet blok dairelerinin yanı sıra 500.000’den fazla insanın yaşadığı bir şehir için fazla trafik olmayan geniş bulvarları görecekler.

Kazan, Avrupa ve Asya kültürlerinin buluştuğu bir şehir olduğu için Volga’nın İstanbul’u olarak anılır. Tataristan’ın başkenti, kilise kulesi ve minarelerin siluetini doldurduğu güzel bir şehirdir. Rusya’nın üçüncü başkenti olan Moskova ve St. Petersburg’tan sonra Kazan sakinleri Rusya’daki en yüksek yaşam standartlarına da sahiptir.

Altın Yüzük, Moskova’nın dışında, kiraz bahçeleri, şirin evleri, soğan şeklindeki kubbeleri ve ülkenin en eski sanatını içeren ikonik kiliselerle dolu pitoresk bir alandır. Rusya’nın en eski bölgelerinden biri olmasına rağmen turistler için çok popülerdir. Beyaz taş kiliseleri, manastırlar ve kale sadece görülecek yerlerden bir kaçıdır.

Rusya’nın ikinci en büyük şehri Leningrad olarak bilinir, ancak çoğu insan doğum ismi St. Petersburg diye bilmektedir. 1703’te Büyük Çar Peter tarafından kurulan St. Petersburg, bir zamanlar Rusya imparatorluğunun başkenti idi. Adı 1924’te Leningrad olarak değiştirildi. Neva Nehri üzerindeki konumu nedeniyle, Finlandiya Körfezi’ne ve ardından Baltık Denizine kadar uzanan bu şehir, popüler bir bir şehirdir. Ziyaretçilerin en sık uğradıkları şehirlerden birisidir. Rusya’nın kültürel başkenti olarak bilinen kentte yer alan Hermitage müzesi, dünyanın en güzel sanat koleksiyonlarından birine sahiptir. Nevsky Prospekt, kentin ünlü alışveriş ve yemek caddesidir.

Rusya’nın başkenti Moskova, Rusya’nın en önemli kenti, ancak yalnızca politik nedenlerden değil. 12 milyondan fazla kent, bale, senfoniler ve sanat da dahil olmak üzere sanatsal çalışmalarıyla ünlüdür. Tarihi kiliseleri soğan şeklindeki kubbeleri ile de bilinir. Görkemli Kremlin ve etkileyici Kızıl Meydan, dünyanın en büyük meydanlarından biri olan Lenin ve Stalin’in heykelleri gibi kaçırılmaması gereken yapıtlardır. Soğuk Savaş müzelerinde Moskova’nın tarihi hakkında ayrıntılı bilgiler bulabilirsiniz.